BİNGÖL'ÜN TARİHÇESİ VE KÜLTÜREL YERLERİ
BİNGÖLÜN TARİHÇESİ
“Günümüzdeki Bingöl’ün yerinde kurulmuş olan ve 1945 yılına kadar Çapakçur adıyla bilinen yerinin adına ise ilk defa ortaçağ İslam kaynaklarında Cebelü Cur şeklinde rastlanmaktadır.” Çapakçur adının tam olarak ne zamandan beri kullanıldığı bilinmemektedir. Ancak Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Çapakçur’un Büyük İskender tarafından kurulduğunu ve bu ismi de onun koyduğunu rivayetlere dayanarak belirtir.
Bingöl adına ilişkin pek çok efsaneden en çok bilinenleri şu ikisidir.
1- Evliya Çelebi Seyahatnamesinde şöyle hikaye etmiştir. “ Bir avcı, bir kuş vurmuş, onu gölde temizlerken, kuş canlanmış ve göle dalıp kaybolmuş. Gölün ab-ı hayat kaynağı olduğu meydana çıkmıştır. Bu sır meydana çıkınca Allah’ın emriyle bin parçaya bölünmüş ve hangisinin ab-ı hayat kaynağı olduğu bilinmez olmuş.
2- “Bu bölgede savaşmakta olan iki ordudan birinde su sıkıntısı başlar. Bir kolu su bulmak için dağlara çıkar. Nitekim güzel bir su bulup içerler. Fakat bir dahaki sefere kolay bulunması için de suyun yanına bezden bir işaret koyarlar. Birliklerine dönen askerlerin yerine diğer bir kol su içmek için dağlara tırmanmaya başlar. Başlarındaki komutan bir tepeye çıkıp ta yüzlerce gölü aynı anda görünce, hayretini şöyle ifade eder. Burası bir göl değil, bin göl ve böylece o savaşın yapıldığı bölgedeki şehrin adı “BİNGÖL” olarak söylenilmeye başlar. İşte Bingöl adı bu ve benzeri ifadelerle bilinmektedir.
YÜZEN ADA


Gölün ortasında hareket eden üç ada vardır. Adalar göl içinde bağımsızdır. Üstüne binildiği zaman sal gibi her tarafa ağır ağır hareket etmektedir. Adanın üzerinde 4-5 tane bodur dişbudak ağacı mevcuttur. Çevredeki bitkiler gölün mevcut suyu ile beslenmektedir. Ada üzerinde bulunan ot kökleri sarılıcı olması nedeniyle toprak tamamen bitki kökleri ile kaynamış ve yapışmış durumdadır. Ayrıca gölün ortasında bulunan adanın yapısı incelendiğinde çayır, ayrık ot ve suda yetişen çeşitli bitkilerin ada üzerinde mevcut olduğu görülmektedir. Çevresi meşe ve yeşil alan ile kaplıdır.

BİNGÖL HESAREK KAYAK MERKEZİ
Bingöl Merkez'e 34 km uzaklıkta Dikme Köyü'nde Hesarek Mevkiinde bulunmaktadır. 178.000,00 m2 alan üzerinde yer alan Haserek Kayak Tesisleri üç pistli olup (Telesiyej Pisti:1200m, Teleski Pisti:1000 m, Baby Lift Pisti:200 m)35 oda 70 yatak kapasiteli otel binası ile 2015 yılı sonu itibariyle hizmete giren tesis 4-5 ay sürecek kayak sezonu ile Türkiye'nin uzun soluklu hizmet veren kayak merkezlerinden biri olma özelliğiyle dikkat çekmektedir.
Her yıl 150 binden fazla kayak severi ağırlayan merkezde, ziyaretçi sayısının 200 bini bulması hedefleniyor.
Amatör ve profesyonel kayakçıların kullanabildiği farklı uzunluklarda 3 pisti bulunan kayak merkezi, pistleri, teleski, telesiyej ve babylift mekanik sistemleriyle keyifli, Jandarma Arama Kurtarma (JAK) timi kontrolünde ise güvenli zaman imkanı sunuyor.
KARLIOVA GÜNEŞİN DOĞUŞU
.jpeg)
Güneşin Doğuşu çok değişik şekillerde, normal halinden çok farklı, ve oldukça ilginç görüntüler oluşturmaktadır. Dünyada Güneşin Doğuşu tam olarak iki yerden izlenir. İsviçre’nin Alp Dağlarından ve Bingöl Dağlarının Kale Tepesi'nden. Ulaşım Bingöl’den dağın eteklerine kadar taşıt, oradan zirveye kadar ise 25 – 30 dakika yürüyüş ile mümkündür.
Güneş doğarken hafif bir kızartı ile belirir. Bu esnada rengarenk görüntüler meydana gelir. Daha sonra insana korku veren bir karartı şeklini alır. Kızarıklıklar kor parçası haline gelir. Kor parçası içinde insan yüzünü andıran üç büyük leke belirir. Güneş karartı halinden yavaş yavaş açılmaya başlar. Ufukta görülüp tamamlanmak üzere iken altın bir küre gibi görünmeye başlar. Döndükçe etrafa binlerce ışık saçar. Daha önce görülmemiş renkleri o anda görmek mümkündür. Daha sonra güneş elmas parçası gibi kristalleşip eski durumunu almaya başlar. Oldukça heyecanlı anlar yaşatır.
ILICA KAPLICALARI

BİNGÖL ÇIR ŞELALESİ
Bingöl merkezine bağlı Ilıca Bucağı’nda Uzundere Köyü’nde bulunan Çır Şelalesi, bucağa 8 kilometre uzaklıktadır. Şelale, 100 metre yükseklikteki Çır Taşı adı verilen bir kayadan akan suyun 50 metre yükseklikten düşer.

MURAT NEHRİ
İlin en önemli akarsularından ve Fırat’ın en büyük kollarından biridir. Kaynağını Van Gölü’nün kuzeybatı ucundaki Aladağ’dan alır. Bingöl Dağları’ndaki küçük akarsularla beslenerek Malazgirt, Muş, Bulanık ve Bingöl gibi yer yer yüksek ovaları ve dağları doğu-batı doğrultusunda aşar ve Elazığ sınırlarına girer. Keban ilçesinin kuzeydoğusunda Karasu ile birleşerek Fırat Nehri’ni oluşturur. Murat Nehri’nin Bingöl sınırları içerisindeki toplam uzunluğu 96 km’dir.
SEBETERİAS KALESİ
Tepenin kuzeyinden toprak alımı ve güneyindeki yol yapımı nedeniyle daha önce kuzey-güney doğrultusunda uzanan tepenin formu değişmiştir. Üzerinde kırmızı astarlı seramik parçalarına rastlanmaktadır. Evliya Çelebi seyahatnamesine göre burç ve kaleleri büyük taşlarla yapılmış olup beşgendir. Kale güney antitorosların çok zor aşıldığı Genç-Diyarbakır yolu üzerinde olup konumu nedeniyle Güneydoğu Anadolu’yu Doğu Anadolu’ya bağlayan geçit üzerindedir. Geçiş güzergâhı üzerinde yol güvenliğini sağlamak amaçlı küçük karakol tarzında inşa edilmiş uç kule mahiyetindedir.
HAZIRLAYAN FARUK KEREY
Yorumlar
Yorum Gönder